Çocukluğun Gücü Oyun, Oyunun Gücü ise Mutlu Bireydir.

Prof. Dr. Belma Tuğrul

Çocuk’  denilince  aklınıza  ilk gelen  nedir?   Peki  ‘oyun’ denilince aklınıza ilk gelen  nedir?  Böyle  bazı  sözcükler  vardır, biri  hemen diğerini  akla  getirir. Tıpkı  ‘oyun  ve  çocuk’ gibi.   Oyun ve çocuk birbirinden ayrılmaz bir bütünün iki parçasıdır. Çocuğun  bulunduğu  her ortam,  orada bir oyun  performansının  gözlenebileceğini  bize işaret  eder. Oyun oynamak, çocuk için bir gereksinim olduğu kadar, aynı zamanda  bir haktır da…. Hatta bu hak,  Çocuk  Hakları  Bildirgesi  gibi  yasal  bir takım  düzenlemelerle de  garanti  altına  da alınmıştır.

Oyunu tanımlayan ortak bir tanım yapmak oldukça zor olmakla birlikte yapılan birçok farklı tanımın ortak noktası, oyunun çocuğun sağlıklı gelişimi için önemli ve gerekli olduğu ve çocuğun dil, zihin, sosyal, duygusal, fiziksel gelişimine en üst seviyede destek  sağlayan bir fırsat olmasıdır.  Oyunun eğitsel değeri yüzyılımızın keşfi değildir. Oyunun  kendisi, çocuk için ilk elden tecrübe ettiği  bir deneyimdir.  Hangi  tür oyun olursa olsun, oyun, çocuk için , başlı başına  bir kazanımdır. Çocuklar, öğrenmek için oyun oynamazlar  ama, oynarken mutlaka öğrenirler, en kolay ve etkili öğrenme yolu  oyun  olduğundan, oyunun bu gücünden yararlanarak, çocukların öğrenme  deneyimlerini  zenginleştirmek gerekir.